AK Parti listesinden milletvekili seçilen Adil Biçer, 6284 sayılı kanunun toplumun mantığıyla örtüşmediğini ve yanlış uygulamalara sebebiyet verdiğini iddia etti. Biçer, “6284, kadın beyanını esas alıyor. Kanun koyucu orada neyi amaçladı vaktiyle bilmiyorum” dedi.
14 Mayıs seçimleri öncesinde kaybetme korkusuyla genişleme kararı alan ve Yeniden Refah Partisi’nin ittifaka dahil olduğu, HÜDAPAR’ın ise dışardan destek açıkladığı Cumhur İttifakı’nın, kadınlar için hayati önem taşıyan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’a karşı hedef alan söylemleri devam ediyor.
Kütahya’da AKP listesinden milletvekili seçilen avukat Adil Biçer, gericilerin hedefindeki 6284 sayılı kanuna ilişkin “Bir hukukçu olarak, sadece kadın beyanının esas alınmayacağı kanaatindeyim. Kanun, toplumun mantığıyla örtüşmüyor” dedi.
Biçer, milletvekili seçilmesinin ardından basın mensuplarıyla bir araya geldi. Kendisine oy veren seçmene teşekkür eden Biçer, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yeniden Refah Partisi ve HÜDAPAR’ın Cumhur İttifakı’nı destekleme şartlarından olan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’a ilişkin de açıklama yapan Biçer, kanunun toplum mantığı ile örtüşmediğini savundu.
“TOPLUMUN MANTIĞIYLA ÖRTÜŞMÜYOR”
6284 sayılı Kanun’a dair nasıl bir çalışma yapacakları sorusuna cevap veren Adil Biçer, şunları söyledi:
“6284, kadın beyanını esas alıyor. Kanun koyucu orada neyi amaçladı vaktiyle bilmiyorum ama bir hukukçu olarak, sadece kadın beyanının esas alınmayacağı kanaatindeyim. 20 yıl avukatlık yaptım. O dönemde de aynı şeyi söyledim. Önyargıya dayalı olarak başka yanlışlara da sebebiyet veriyor. Hatta bayan tarafından darp edilen bir erkeğe, erkek lehine uzaklaştırma verilmesi gerekirken yanlışlıkla hâkimin yine erkeği uzaklaştırma kararı verdiğine de şahit oldum.
“KANUN KOYUCU ORADA NEYİ AMAÇLADI VAKTİYLE BİLMİYORUM”
Dolayısıyla kanun, toplumun mantığıyla örtüşmüyor. Ama kanun koyucu neyi amaçladı o dönemde bilmiyoruz. Gerekçe illaki vardır. Bize düşen, bundan sonraki görevde vatandaşın isteği doğrultusunda çalışmak. Nafakayla ilgili de yükselen sesler var, ‘Ömür boyu nafaka olmaz’ şeklinde. Vatandaşımızın bizden isteği varsa görev süresince, başta komisyonlarda sonra da Büyük Millet Meclisi’nde dile getirmek olacak.”